Son yıllarda %900 oranında bir artışla dünya genelinde çevrimiçi deepfake videoların sayısının arttığı belirtildi. Özellikle kötü niyetli kişilerin devlet adamlarının sahte videolarını üretmesi gibi durumlar tartışmalara neden olmaktadır. Ayrıca sosyal medyada da bireylerin yüzlerinin manipüle edilerek dolandırıcılık amaçlı kullanıldığı örnekler görülmektedir. Antivirüs yazılım şirketi Kaspersky’nin araştırmasına göre büyük şirketlerin deepfake videoları konusunda önlem alması gerekmektedir.
Deepfake videoların gerçeklik payının nasıl anlaşılacağı konusu ise büyük önem arz etmektedir. Deepfake içerikleri anlamak için kullanıcılar birkaç ipucuna dikkat etmelidir. Öncelikle, videolardaki yüz detaylarına bakmak gerekmektedir. Cilt görünümü, yaşlılık belirtileri, kaşlar, gözler ve yüz kılları gibi detaylar incelenmelidir. Deepfake videolarda bu detaylar bazen gerçek dışı olabilir. Diğer bir önemli ipucu ise dudak hareketlerinin doğallığı ve ses ile dudak uyumsuzluğudur. Ayrıca videoların çözünürlüğü, görüntü parazitleri, arka plan tutarsızlıkları gibi unsurlar da deepfake videolarını anlamak için dikkate alınmalıdır.
Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) Media Lab kullanıcılara deepfake içerikleri anlayabilmek için çeşitli tavsiyelerde bulunmaktadır. Özellikle yüz detaylarına dikkat edilmesi, dudak hareketlerinin doğallığı, ses ile uyumsuzluk, görüntü kalitesi, ışıklandırma ve yüz ifadeleri gibi detaylar oldukça önemlidir. Deepfake videoların hızla yaygınlaşması ve teknolojinin gelişmesiyle birlikte bu tür sahte içeriklerle karşılaşma olasılığı artmaktadır. Bu nedenle, medya okuryazarlığı ve kullanıcıların dikkatli olması gerekmektedir.
Sonuç olarak, deepfake videoların sayısındaki hızlı artış ve teknolojinin gelişmesiyle birlikte, bu tür sahte içeriklere karşı dikkatli olmak ve doğruluklarını sorgulamak gerekmektedir. Teknolojinin avantajlarıyla birlikte sahteciliğin önüne geçebilmek için kullanıcıların bilinçli olması ve medya okuryazarlığının arttırılması büyük önem taşımaktadır.