Modern hayatın getirdiği yoğun stres, diş sıkma ve gıcırdatma vakalarında ciddi bir artışa sebep olmaktadır. Diş sıkma alışkanlığı uzun vadede yüz kaslarının zayıflamasına, yüz şeklinde değişikliklere ve hatta diş kaybına yol açabilir. Son yıllarda “bruksizm” adı verilen diş sıkma ve gıcırdatma vakalarında önemli bir artış gözlemlenmektedir. Diş sıkmanın yüz kaslarında güç kaybına ve yüz şeklinde değişikliklere neden olduğu belirtilmektedir. Ayrıca, bu rahatsızlığın temel sebepleri arasında psikolojik stres, genetik faktörler ve yaşam tarzı da bulunmaktadır.
Bruksizm tedavi edilmediğinde diş sağlığının yanı sıra baş ağrıları, migren ve çene eklem sorunları gibi ciddi sağlık problemlerine yol açabilir. Bu durumda, kayda değer bir tedavi yöntemi olarak şeffaf plak kullanımı önerilmektedir. Ayrıca, estetik amaçlı kullanılan botoxun da diş sıkma tedavisinde etkili olduğu belirtilmektedir. Masseter Botoxu adı verilen bu uygulama ile çiğneme kaslarına yapılan enjeksiyon sayesinde kaslar gevşer, diş sıkma ve gıcırdatma azalır. Bu tedavinin etkisinin 3-6 ay arasında devam ettiği ve düzenli aralıklarla tekrarlanması gerektiği vurgulanmaktadır.
Dr. Atilla Alexander Akgöl, bruksizm gibi sorunların stres ve uyku bozukluklarından kaynaklanabileceği ve uygun tedavi yöntemleriyle bu problemlerin üstesinden gelinebileceği konusunda önemli uyarılarda bulunmaktadır. Ayrıca, bu rahatsızlığın genellikle uyku sırasında farkında olunmaksızın meydana gelen uykuda bruksizm ve uyanıkken görülen stres ve yoğun konsantrasyon dönemlerinde yaşanan uyanık bruksizm şeklinde ortaya çıktığı ifade edilmektedir.
Bu bilgiler ışığında, modern hayatın getirdiği stresi ve yoğunluğu önlemek, düzenli olarak diş sağlığı kontrollerine gitmek, stresten uzak durmak ve gerekli tedavileri zamanında almak, diş sıkma ve gıcırdatma gibi sorunların önüne geçebilir ve sağlıklı bir diş yapısına sahip olabilirsiniz.