ANKARA-Sivas SRT
Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen merasimde konuşan üst düzey yetkili, Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından 77 şehirde tamamlanan projelerin hayırlara vesile olmasını dileyerek, toplamda 8 baraj, 48 gölet, 1 yer altı barajı, 115 sulama tesisi, 26 içme suyu tesisi, 1 hidroelektrik santral ve 15 arazi toplulaştırma ile tarla içi geliştirme hizmeti ile birlikte 350 taşkın kontrol tesisi içeren yatırımların bedelinin 98 milyar lira olduğunu belirtti. Bu projelerle yaklaşık 185 milyon metreküp su depolama kapasitesi artırılacak.
1 milyon 147 bin dekarlık arazinin sulamaya açılacağı ifade edilirken, yıllık 224 milyon metreküp içme suyu sağlanacağı ve günlük 402 bin metreküp içme suyu arıtma kapasitesi ekleneceği bildirildi. Ayrıca, 484 meskül mahal ve 348 bin dekarlık arazinin taşkın zararlarından korunmasının yanı sıra 128 milyon kilovatsaat hidroelektrik enerji üretileceği ve 3 milyon 54 bin dekar alanın tescilinin yapılacağı iletildi. Tamamlanan 564 yeni tesisin, ülke ekonomisine yıllık 18 milyar lira katkı sağlaması hedefleniyor. Bu projeler arasında Yozgat İnandır Barajı, Mersin Sorgun Barajı ve Isparta, Yenişarbademli Şehit Gökhan Eriç Barajı’nın açılışlarının canlı bağlantılarla yapılacağı bildirildi.
Bu projelerin hayata geçirilmesinde emeği geçen Tarım ve Orman Bakanlığı, DSİ ve yüklenici firmalara teşekkür eden yetkili, tüm çalışanların emeklerine minnet duyulduğunu iletti.
“SU, İNANÇ, TARİH VE KÜLTÜRDE HAYATİ BİR YER TUTUYOR”
Suyun inanç, tarih ve kültür açısından önemine dikkat çeken yetkili, tarihte kurulan medeniyetlerin su ile yeşertildiğini vurguladı. Şehirlerdeki yaşam alanlarının suyun bereketi ile dolup taştığını, camiler ve sokakların çeşmeler ve su yolları ile süslendiğini dile getirdi. Su yollarının inşasında ve bakımında, halka ücretsiz su dağıtılması için vakıflar kurulduğuna dikkati çekerek, suya olan aşk ve sevginin dokusunun işlendiğini vurguladı.
Günümüz dünyasında suyun stratejik öneminin arttığına değinen yetkili, tarım, enerji, ulaşım, gıda ve turizm gibi sektörlerde artan su ihtiyacının baskı oluşturduğunu belirtti.
Su ile ilgili bazı temel gerçekleri paylaşan yetkili, dünyadaki suyun yüzde 97,5’inin tuzlu su olduğunu, kullanılabilir tatlı su miktarının ise son derece sınırlı olduğunu ifade etti. Bu gerçeklerin, temiz su kaynaklarının yalnızca yüzde 0,1’ini oluşturduğunu belirtti.
“SU AZALDIKÇA KIYMETİ ARTAN BİR KAYNAKTIR”
Kaynakların sınırlılığının suyu değerli bir hale getirdiğini vurguladı. Su kaynaklarının korunmasının önemine dikkat çeken yetkili, bunun yanı sıra iklim değişikliğinden, plansız sanayileşme ve kentleşmeden kaynaklanan tehditler nedeniyle temiz su kaynaklarının hızla eridiğini dile getirdi.
Sorunların büyüklüğüne dikkat çekerek, temiz su kaynaklarına erişimin bir beka meselesi olduğunun altını çizen yetkili, Türkiye’nin bu anlayışla kritik adımlar attığını belirtti. İklim kriziyle mücadelede etkin adımlar atıldığını ve çeşitli kampanyalarla toplumsal farkındalığın artırılmasının hedeflendiğini sözlerine ekledi. Ayrıca, 2053 yılı için belirlenen net sıfır emisyon hedefine ulaşmak için kararlılıkla bu mücadeleye devam edileceği ifade edildi.
Su güvenliğinin gıda güvenliği ile ilgili olduğunu belirten yetkili, tarım ve gıda sektör