Fransa’da Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un kararıyla gerçekleşen erken genel seçimler, ülkenin tarihinde en parçalı Ulusal Meclisini oluşturdu. Seçim sonuçları, tarihsel koalisyon hükümetine yol açarken, mecliste çok sayıda siyasi grup yer aldı. Seçimlere 577 milletvekilinin seçimi için gidilmiş, solcu Yeni Halk Cephesi ittifakı en fazla sandalye sayısına ulaşmıştır.
Seçim sonuçlarına göre, Ulusal Meclis’te en az 15 milletvekili gerekmektedir. Macron’un aldığı kararla Fransa siyasetini karışıklığa sürüklediği ve 11 siyasi grup oluşturduğu görülmektedir. Macron ittifakı dışındaki bütün siyasi gruplar muhalefette yer almıştır. Yeni Meclis’te Yeni Halk Cephesi ittifakına bağlı grupların nüfusu 193 olurken, Macron’un iktidar koalisyonu 166 milletvekili ile izlemiştir. Üçüncü büyük siyasi grup ise aşırı sağcı Ulusal Birlik ve ortaklarıdır.
Aşırı sağın yükselişini engellemek isteyen Macron’un erken seçim kararının ardından aşırı sağcı RN bir önceki seçimlerdeki başarısını artırarak en büyük grubu oluşturmuştur. Aşırı sağcı parti milletvekili sayısını 37 artırırken, Sosyalistler Partisi de sandalye sayısını artıran partilerden biri olmuştur.
Fransa Ulusal Meclis Başkanlığı seçiminde eski Meclis Başkanı Yael Braun-Pivet, 3. turda nispi çoğunlukla yeniden seçilmiştir. Başkan yardımcılığı pozisyonlarına LFI, Macron ittifakından bir isim ve Ufuklar partisinden bir isim seçilmiştir. Aşırı sağcılar ise başkan yardımcılığı pozisyonlarında kendilerine yer bulamamıştır.
Seçim sonuçlarına göre aşırı sağcı RN’nin grup başkanvekilliğine Marine Le Pen getirilirken, diğer partilerin grup başkanvekilliği pozisyonları ayrı isimlere verilmiştir. Macron’un yeni Meclis’teki etkisi azalırken aşırı sağın ve sosyalistlerin güçlenmesi dikkat çekmiştir. Sonuç olarak, Fransa’nın tarihsel koalisyon hükümeti dönemine girişi ve en parçalı Meclis yapısına sahip olması, ülke siyasetinde belirgin bir değişiklik olarak karşımıza çıkmaktadır.