Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, İslami Finans Zirvesi’nde Türkiye’deki ekonomik durumu ve alınan önlemleri açıkladı. Karahan, Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirilen Albaraka İslami Finans Zirvesi’nde konuşan isimlerden biriydi. Daha okunaklı olması için paragraflara ayrılan, 500 kelimelik özetinde genel olarak ekonomiye ilişkin değerlendirmelerde bulundu ve dezenflasyon ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, Albaraka İslami Finans Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, ülkenin dezenflasyon sürecinde olduğunu belirtti. Başkan Karahan, enflasyonun düşürülmesinin temel görevleri olduğunu vurgulayarak, son zamanlarda yaşanan enflasyon artışına açıklık getirdi. Haziran ayı itibarıyla başlayan parasal sıkılaştırma sürecinin enflasyonun yükselişinde etkili olduğunu ifade etti.
Başkan Karahan, pandemi sonrası dönemde enerji fiyatlarındaki artış ve arz zinciri sorunlarının enflasyonu etkilediğini belirtti. Ayrıca yüksek talebin sürekleyici olduğu bir tablonun oluştuğuna da dikkat çekti. Türk Lirası varlıklarının getirisinin arttığını ve tasarrufa olan yönelimin arttığını ifade etti. Bu durumun net ihracatı olumsuz etkilediğini ve cari açığın düştüğünü söyledi.
TCMB’nin rezervlerinin arttığına da değinen Karahan, Merkez Bankasının yabancı para cinsi yükümlülüklerinin azaldığını ve döviz likiditesinde iyileşmeler yaşandığını aktardı. Aylık enflasyonun ana eğiliminde zayıflama gördüklerini belirten Karahan, dezenflasyonun yaklaştığını ve enflasyonun düşeceğini öngördüklerini ifade etti.
Karahan, enflasyonun düşürülmesi için sıkı bir para politikası izlediklerini ve bu politikayı sürdüreceklerini belirtti. TCMB’nin enflasyon beklentilerine uygun bir şekilde hareket ettiğini ve enflasyonun düşürülmesi için gerekli kararlılığı göstereceğini ifade etti. Dezenflasyon sürecinde sıkı para politikası uygulaması yapacaklarını sözlerine ekledi.
Karahan, katılım finansın gelişmesine büyük önem verdiklerini belirterek, TCMB bünyesinde Katılım Finans Müdürlüğü’nü kurduklarını ifade etti. Bunun yanı sıra, uluslararası kuruluşlardaki üyeliklerini aktif bir şekilde yürüttüklerini dile getirdi. Türkiye’nin katılım finans sektöründe daha güçlü bir mevzuat altyapısına ihtiyacı olduğunu vurguladı.
Son olarak, toplumsal refaha en büyük katkının fiyat istikrarının sağlanması olduğunu belirten Karahan, finansal kaynaklara eşit erişim ve sürdürülebilir finans gibi alanlara odaklanacaklarını söyleyerek konuşmasını sonlandırdı. Türkiye’nin katılım finansı sektörüne destek olmaya devam edeceklerini ve gereken düzenlemeleri yapacaklarını belirtti.