ABD’nin önceki yönetimi döneminde, Ukrayna’ya yönelik değişen politikaların ve NATO’ya bakış açısındaki kaymaların, Avrupa’yı silahlanma yarışı içerisine sürüklediği belirtiliyor. Bu süreç, Türkiye’nin stratejik rolünü daha da belirgin hale getirdi.
ABD’ye yönelik güvensizlik, Türkiye’nin insansız hava aracı (İHA) üreticisi olarak konumunu etkiledi. Avrupa’daki siyasetçiler, Türkiye’ye dair daha olumlu söylemlere yönelirken, kritik Ukrayna zirvelerine Türkiye’nin davet edilmesi de artış gösterdi. İngiltere’nin önde gelen gazetelerinden biri, Türkiye’nin artan uluslararası ilgisini irdeleyen kapsamlı bir analiz yayımladı.
“ÜLKE, YENİDEN DÜNYA GÜNDEMİNDE”
Analizde, Türkiye’nin Avrupa’ya olan bağlılığı kadar Avrupa’nın da Türkiye’ye olan gereksinimi üzerinde duruluyor. Yazıda, önceki ABD yönetiminin müttefiklerini küçümsediği, Ukrayna’ya dikkat etmediği ve Rusya’ya yaklaşımının Türkiye ile Avrupa arasındaki ilişkileri daha da yakınlaştırdığı ifade ediliyor.
“TÜRK ORDUSU, İNGİLTERE ORDU’SUNDAN 5 KAT BÜYÜK”
Türkiye’nin stratejik önemi, Karadeniz’den Akdeniz’e geçişteki kritik İstanbul ve Çanakkale Boğazları’nın kontrolünün Türkiye’de olmasına vurgu yapılarak anlatılıyor. Türkiye’nin NATO’daki en büyük ikinci orduya sahip olduğu ve 400 bin aktif askeri personeliyle İngiltere’deki ordudan beş kat daha fazla asker barındırdığı bildiriliyor. Türkiye’nin sadece Avrupa’nın savunmasında değil, aynı zamanda Ukrayna’da bir barış gücünde de önemli bir rol alabileceği kaydediliyor.
“TÜRKİYE’NİN ASKERİ DENEYİMİ YÜKSEK”
Yazıda Türkiye’nin Suriye, Libya ve Dağlık Karabağ’daki operasyonları üzerinden savaş deneyimi ve askeri stratejileri üzerinde de duruluyor. Türkiye’nin, Rusya’nın askeri stratejisini doğrudan deneyimleyen az sayıda ülke arasında yer aldığı belirtiliyor. Bu çerçevede, Türkiye’nin Ukrayna’daki savaşta stratejik bir ortak olabileceği vurgulanıyor.
“TÜRKİYE’NİN AB VE RUSYA İLE İLİŞKİLERİ ÖNE ÇIKIYOR”
Analizde, Türkiye Cumhurbaşkanı’nın Avrupa ile uzun süredir devam eden gerilimli ilişkilerine de dikkat çekiliyor. Erdoğan’ın Kremlin ile kurduğu ilişkilerin, olası bir barış anlaşmasının Karadeniz’deki güç dengesini Rusya lehine değiştirme riskini doğurduğu ifade ediliyor. Bu durum, Avrupa’daki liderlerin Türkiye’ye olan ihtiyaçlarını artırıyor.
Gazetede, Ukrayna’nın savaşta ciddi zayıflaması halinde Türkiye’nin Rusya’nın Karadeniz’deki etkisini artırmasına karşı daha fazla zorlanabileceği vurgulanıyor. Ayrıca, Erdoğan’ın iktidar süresinin 2028’de sona erse bile, makamda kalmak için anayasa değişikliği yapma planları olduğu iddia ediliyor. Avrupa liderlerinin, Rusya ile müttefiklik ilişkisini riske atmak istemeyecekleri düşüncesi de yazıda yer alıyor.
