“Öğretmen Eğitimi Dijital Ekosistemi” Projesi Tanıtım Programı’nda açıklamalarda bulunan Bakan Tekin, İsrail’in Küresel Sumud Filosu’na yönelik saldırılarını kınayarak, eğitimin en temel işlevinin hak ve özgürlüklerin güvence altına alındığı, barış ve demokrasinin hâkim olduğu bir dünya yaratmak olduğunu belirtti.
Ankara-BHA
Bakan Tekin, ayrıca Bakü Türk Anadolu Lisesi Ahmetli Yerleşkesi’nin Açılış Töreni’ne de katıldığını ifade etti.
İçeriği Görüntüle
Tekin, dünyanın her yerindeki eğitimcilerin bu konuda büyük bir sorumluluk taşıdığını vurgulayarak, “Dünyanın herhangi bir yerinde bir insan hakkı ihlali olduğunda, savaşı ve başkalarının haklarını ihlal etmeyi kendine hak gören bir zalim varsa, bu durumun eğitimcilerin sorumluluğu olduğuna şüphe yok.” ifadesini kullandı.
Tekin, eğitim camiasının ulusal ya da uluslararası otoritelerinin barış, demokrasi ve insan haklarının hâkim olduğu bir dünya için çalışmalarını sürdürmesi gerektiğini, aksi takdirde dünyada vahşet ve soykırım yapan liderlerin varlığını sürdüreceğini belirtti.
Bakan Tekin, “Eğitimimizi, insan haklarının, barışın ve demokrasinin hâkim olduğu bir dünya için geliştirmeliyiz.” dedi.
Evrenin dört bir yanındaki evrensel insan hakları belgelerine dikkat çeken Tekin, “UNICEF ve Avrupa Birliği gibi insan hakları ve demokrasiyi yaymaya çalışan uluslararası örgütlerin eylemlerini anlamakta zorlanıyorum. Neden bu kuruluşlar, insan haklarını korumanın temel görevi olan uluslararası metinlere etnik ya da dinî bakış açılarıyla yaklaşarak hareket ediyor? Eğer böyle bir yaklaşım sergilemeye devam ederlerse, uluslararası kuruluşlar meşruiyetlerini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalır.” dedi.
Tekin, günümüzde 60 binin üzerinde Filistinli’nin hayatını kaybettiğini belirterek, “Geçtiğimiz hafta okuduğum bir rapora göre, Filistin’de yaklaşık 52 dakikada bir çocuk hayatını kaybediyor. Bu durum, henüz bebek olan çocuklar dâhil, bizleri derinden düşündürüyor. Birçok uluslararası yapı, bu duruma müdahale edecek yeterliliğe sahip olmalı.” ifadelerine yer verdi.
Bakan Tekin, son 22 yılda ayrımcılığa yol açan ifadeleri eğitim müfredatından çıkardıklarını, Türkiye Yüzyıl Maarif Modeli’ni (TYMM) insan hakları, barış ve saygı üzerine inşa ettiklerini bildirdi.
Bu modelin, diğer ülkelere de örnek olmasını amaçladığını belirten Tekin, dijital okuryazarlık alanında öğretmen ve öğrencilerin becerilerini geliştirme hedefine de vurgu yaptı.
“Türkiye Yüzyıl Maarif Modeli ile insan hakları ve demokrasiye dayalı yapıyı inşa etmek için gereken birinci adımı attık. Aynı zamanda öğrencilerimizin ve öğretmenlerimizin moral değerler çerçevesinde dijital beceriler kazandıracak bir alan oluşturmaya çalışıyoruz.” diyen Tekin, eğitimin yalnızca Bakanlığın çalışmalarıyla yürütülmeyeceğini de ifade etti.
Tekin, projeye katkılarından dolayı UNICEF ve Avrupa Birliği’ne teşekkür ederek, “Projemiz bugün itibarıyla başlayacak, ancak bunu hayata geçirecek en önemli aktörler öğretmenlerdir. Milli Eğitim Bakanlığı’nın birçok uygulamasında