
YAZAR / WASHINGTON, DC-BHA
Kulislerdeki söylentilere göre, dosyanın en dikkat çekici başlıklarından biri “Türk askerinin Gazze’ye olası konuşlandırılması” oldu. Bu senaryo aslında yeni bir durum değil. Önceki ABD yönetimi döneminde hazırlanan planlarda, Türk ordusunun bölgede “denge unsuru” olabileceği yönünde ifadeler bulunmaktaydı. Ancak şu anda söz konusu plan yeniden tartışılmaya başlandı.
Yazarın aktardığına göre, Gazze artık sadece bir coğrafya değil, büyük güçlerin satranç tahtası haline geldi. Bu durumda Türkiye, NATO’nun en büyük kara ordularından birine sahip olmasının yanı sıra yerli savunma sanayisindeki gücüyle de ön plana çıkıyor.
Washington kulislerindeki değerlendirmelerde, “Türk askerinin Gazze’ye gitmesi yalnızca bir askeri operasyon değil, sahada barışın temsili olur” görüşü dikkat çekiyor. Bu senaryonun hayata geçmesi durumunda Türkiye’nin, yeni dönemde güvenlik mimarisinde oyun kurucu bir ülke olarak konumlanabileceği ifade ediliyor.
Yazar, ayrıca tarihî bir duruma dikkat çekti: “Bugün 29 Ekim, Cumhuriyetin 102’nci yılı. Yüzyıl önce küllerinden doğan bir millet, bugün yıkılmış şehirlerde barışı inşa edebilecek güçte. Cumhuriyet sadece bir tarih değil, barışın, iradenin ve yeniden doğuşun adıdır.”
Güney Çin Denizi’nde ABD’ye ait helikopter ve savaş uçağı düştü: 5 personel kurtarıldı
İçeriği Görüntüle
Washington’daki bu gelişmeler, Türkiye’nin bölgesel diplomasideki rolünün önümüzdeki dönemde çok daha belirleyici olacağının sinyallerini veriyor.
















