1. Haberler
  2. Genel
  3. Pandora’nın Kutusu Açıldı: Türk Futbolunda İtiraflar

Pandora’nın Kutusu Açıldı: Türk Futbolunda İtiraflar

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

ANKARA-BHA

Ünlü spor yazarı Ömer Gürsoy’un kaleme aldığı köşe yazısı dikkat çekici tespitlerle dolu:

Omerta, yaşamda sessiz kalmayı yeğleyen bir anlayıştır…

Pandora, içindekileri açığa çıkaran ve kötülükleri serbest bırakan bir kutudur…

Yazımda, yıllardır göz ardı edilen karanlık alanlara dikkat çekmiştim: şike iddiaları, menajer-yönetici ilişkilerindeki sorunlar, vergi kaçakçılığı, transfer sahtekarlıkları ve sessizlikle örtülen etik kayıplar…

Aslında söylemeye çalıştığımız şuydu:

“Eğer bu sistem konuşmazsa, bir gün kendi sessizliğinin altında kalacaktır.”

Üzerinden on üç yıl geçti.

Bugün, Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu’nun açıklamalarıyla bu sorunlara yeniden dönüyoruz.

TFF Başkanı, profesyonel liglerde görev alan 571 hakemden 152’sinin bahis oynadığını duyurdu.

Bu ifade, sadece bir istatistik değil; Pandora’nın kutusunun kötü sürprizlerini de açığa çıkarıyor.

Futbolun adaletini temsil etmesi gereken bir kesimin, adaletin karşısındaki en tehlikeli bağımlılıklarla ilişkilendirilmesi, sistemin derinliklerinde yatan bir “ahlaki çöküşü” gözler önüne seriyor.

Bir hakem yalnızca düdük çalmaz, güven çalar

Hakem, maçların merkezinde adaletin temsilcisidir.

Bir düdük sesi, sadece faulü değil, aynı zamanda adaletin varlığını da işaret eder.

Eğer bu sesin arkasında kaygı varsa, futbol artık bir “oyun” olmaktan çıkar; bir “manipülasyon” arenasına dönüşür.

Hacıosmanoğlu’nun beyanı, yalnızca bir disiplin meselesi değil; futbolun manevi yapısına dair doğrudan bir yansımadır.

Pandora’nın kutusu yeniden açılıyor

Bugün tartışılan “hakem-bahis” bağı, aslında sorunların sadece görünen yüzüdür.

Çünkü sistematik sessizlik, genellikle yalnızca görünür sonuçları aşikar kılar.

Asıl sebep derinlerdeki güç, çıkar, korku ve bağımlılıklar zinciridir.

Futbol içerisindeki menajer-kulüp-hakem-medya ilişkisi öylesine iç içe geçmiştir ki, kim kimin üzerinde etkili olduğunu belirlemek bile zorlaşmıştır.

İşte “omerta” dediğimiz görünmeyen bağ burada devreye giriyor.

Herkes her şeyi bilir ama kimse konuşmaz.

Çünkü susmak, kısa süreli bir rahatlık sağlarken, konuşmak bir bedel gerektirir.

Ama artık görünür olan o ki, Pandora’nın kutusu yeniden açıldı.

Ve bu defa çıkanlar sadece kötülükler değil; belki de gecikmiş bir yüzleşme fırsatı.

Sessizliğin bedeli, güvenin kaybı

Türk futbolu yıllardır sonuç ve skor tabelalarına odaklanmış durumda.

Oysa sorun yalnızca kötü yönetilen bir maç değil, kötü yönetilen bir sistemdir.

Bir futbol iklimi düşünün:

Oyuncu sahada, taraftar tribünde, yönetici locada, hakem de düdükte ama herkesin gözünde görünmeyen bir el dolaşıyor.

İşte o görünmeyen el, sessizliğin maliyetidir.

Bir ülkenin futbolu, o ülkenin etik değerlerinin de bir aynasıdır.

Ve o

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
Pandora’nın Kutusu Açıldı: Türk Futbolunda İtiraflar
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Sivas SRT ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!