Cumhurbaşkanı, 24 Kasım Öğretmenler Günü ve Öğretmen Atama Programı’nda gerçekleştirdiği konuşmada, eğitim sistemindeki reformlara ve öğretmenlerin ülkenin geleceğindeki kritik rolüne dikkat çekti. Eğitim-öğretimin siyaset üstü bir mesele olarak görüldüğünü ifade etti.
Konuya dair açıklamalarında, Türkiye’nin eğitim sisteminde önemli dönüşümler yapıldığını belirten Cumhurbaşkanı, ideolojik yaklaşımların eğitime olumsuz etkileri olduğunu dile getirdi. “2024 Türkiye’sine hala vesayet dönemlerinin merceğinden bakan, değişime kapalı bir zihniyetin, evlatlarımızın ufkunu karartmasına müsaade edemeyiz. Biz, eğitim-öğretimi siyaset üstü tutuyoruz ve bu çizgimizi muhafaza edeceğiz,” dedi.
Konuya devam eden Cumhurbaşkanı, Türkiye’nin dört bir yanındaki okullara 20 bin öğretmenin atanacağını açıkladı. Öğretmenlerin yalnızca bilgi aktaran değil, aynı zamanda değerleri gelecek nesillere taşıyan “gönül işçileri” olduklarını ifade etti. Eğitimdeki hedeflerinin fikri, vicdanı ve irfanı hür nesiller yetiştirmek olduğunu vurguladı.
Eğitimdeki dönüşümleri rakamlarla açıklayan Cumhurbaşkanı, 2002 yılında 367 bin olan derslik sayısının bugün 735 bine ulaştığını, eğitime ayrılan bütçenin ise 7,5 milyar liradan 1 trilyon 620 milyar liraya yükseldiğini bildirdi. “Okullaşma oranı ilkokulda yüzde 96 seviyesine çıktı. Bu, eğitimde gerçekleştirdiğimiz büyük dönüşümün bir göstergesidir,” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı, Türkiye Yüzyılı kapsamında hayata geçirilmesi planlanan Maarif Modeli ile eğitimin sadece bilgi değil, hikmet ve erdem temelli bir anlayış üzerine inşa edileceğini vurguladı. Bu modelin Türkçenin korunması ve tarihi birikimin merkezde olduğu bir eğitim anlayışını hedeflediğini belirtti.
Ayrıca, öğretmenlerin toplumsal statüsünü güçlendirmek için yasal düzenlemelerin yapıldığını hatırlatan Cumhurbaşkanı, öğretmenlere verilen değerin milletin geleceğini doğrudan etkilediğini ifade etti. Öğretmenlere yönelik saldırıların bireysel eylem olarak değerlendirilemeyeceğini vurguladı ve bu tür saldırıların milletin geleceğine yönelik bir tehdit olduğunu söyledi.
Son olarak, eğitimde yapılan reformların Türkiye’nin kalkınmasına katkısına değinerek, “Güçlü bir eğitim sistemi, güçlü bir gelecek inşa etmenin temelidir. Bu doğrultuda çalışmalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz,” diyerek konuşmasını tamamladı.