Mardin’in Kızıltepe ilçesinde yaşayan Hüseyin Karaboğa, dedesinden kalma miras fıstık ağaçlarından geçimini sağlayan bir çiftçidir. Timurağaoğlu köyünde 250 dönüm arazide 55 yıldır fıstık yetiştiren Karaboğa, 65 yaşındadır. Dede mirası olan bu tarlada, Antep ve Siirt fıstığı yetiştirmektedir. Fıstıkları Eylül ayında işçilerle birlikte toplar ve işletme fabrikalarına gönderirler. Karaboğa, Kızıltepe toprağının kırmızı olmasının fıstığın kalitesini artırdığını belirtir.
Bu sene yağışların güzel olması sebebiyle fıstık veriminin yüksek olacağını umut eden Karaboğa, geçen senenin verimsizliğini yağmur eksikliğine bağlar. Karaboğa, Mardin fıstığının Antep fıstığından daha lezzetli olduğunu iddia eder. Yaz aylarında sulamaları az olan ağaçların, kuru toprakta iyi yetiştiğini ve bu durumun fıstığın lezzetine olumlu etki yaptığını belirtir. Fıstıkların fabrikada paketlenip Avrupa ülkelerine gönderildiğini de ekler.
Karaboğa’nın gözünde Antep fıstığının marka olmasına rağmen Mardin fıstığının daha üstün olduğu bir gerçektir. Çiftçiliği dededen devralan Karaboğa, fıstık ağaçlarının bakımını ve hasadını özenle yapmaktadır. Yıllar içinde elde ettiği deneyim ve bilgiyi işine yansıtan Karaboğa, fıstığın değerini ve kalitesini her fırsatta vurgular.
Mardinli çiftçi, fıstık yetiştiriciliğinin yanı sıra tarlada buğday ve mısır ekimi de yaparak çift ürün elde etmektedir. Kızıltepe toprağının verimliliği sayesinde fıstık ağırlıklı tarlalarında farklı ürünler de yetiştirebilen Karaboğa, toprağın kalitesini ve şartlarını en iyi şekilde değerlendirmektedir.
Hüseyin Karaboğa’nın özenle koruduğu dedesinden miras kalan fıstık ağaçları, onun ve köy halkının temel geçim kaynağını oluşturmaktadır. Karaboğa’nın ürünlerinin kalitesi ve lezzeti, Mardinli üreticinin fıstık sektöründeki önemini ve kalitesini ortaya koymaktadır. Gelecek yıllarda da aynı özenle ve kalitede üretimin devam etmesi beklenmektedir. Sonuç olarak, Karaboğa’nın fıstık üreticiliği ve kalite anlayışı, Mardin’in fıstık sektöründeki potansiyelini ve değerini yansıtmaktadır.