Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde meydana gelen depremler, doğal afetlere karşı hazırlıklı olmanın ve risk haritalarının güncellenmesinin önemini yeniden gözler önüne serdi. Bu çerçevede, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Türkiye Deprem Tehlike Haritası’na dayanarak yaptığı son değerlendirmelerde, deprem riski en düşük olan şehirleri kamuoyuyla paylaştı. Açıklanan listede öne çıkan şehirlerden biri ise Siirt oldu.
Siirt, düşük deprem riski ile dikkat çekiyor
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde konumlanan Siirt, AFAD’ın paylaştığı güncel verilere göre Türkiye’de deprem tehlikesi en az olan şehirlerden biri olarak öne çıkıyor. Ülke genelinde aktif fay hatlarının yoğun olduğu düşünülürse, bu bilgi Siirt için oldukça önemli bir değerlendirme. Bölgenin jeolojik yapısı ve tarihsel deprem kayıtları ele alındığında, Siirt’in nispeten daha güvenli bir zemin üzerinde inşa edildiği ifade ediliyor.
AFAD’ın risk haritası ve güvenli şehirler
AFAD tarafından açıklanan ve Türkiye Deprem Tehlike Haritası’na dayanan analizlerde, deprem riski düşük olan şehirler arasında şu iller yer alıyor: Aksaray, Ankara, Antalya, Artvin, Bartın, Edirne, Giresun, Karaman, Kastamonu, Kırıkkale, Kırklareli, Kırşehir, Konya, Mardin, Nevşehir, Niğde, Rize, Samsun, Siirt, Sinop, Trabzon, Yozgat ve Zonguldak.
Bu şehirlerin ortak yanı, aktif fay hatlarından uzak olmaları ve tarihsel olarak büyük depremler yaşamamış olmalarıdır. Ancak uzmanlar, düşük riskli bölgelerde depremlere karşı yapı güvenliği ve hazırlığı elden bırakmamanın önemini vurguluyor.
Düşük risk, sıfır risk anlamına gelmez
AFAD yetkilileri, düşük deprem riski taşıyan illerde yaşayan vatandaşların da afetlere karşı tedbirli olmaları gerektiğini belirtiyor. Bu şehirler büyük depremlere karşı daha avantajlı konumda olsalar da, olası bir afet durumunda can ve mal kaybını en aza indirmek için yapıların yönetmeliklere uygun olması, acil durum planlarının hazır bulundurulması ve vatandaşların bilinçli olması büyük bir önem taşımaktadır.
Siirt’in de bulunduğu bu düşük riskli şehirler listesi, hem bölge halkı hem de göç etmeyi düşünen bireyler için önemli bir referans oluşturuyor. AFAD’ın verileri doğrultusunda, afetlere hazırlıklı bir toplum olma yolunda atılacak adımların hızlandırılması ve her durumda tedbirli olunması gerektiği bir kez daha hatırlatılıyor.