Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları olan Fitch Ratings, Moody’s ve S&P Global Ratings, Türkiye’nin uzun vadeli yabancı para cinsinden kredi notunu yükseltti. Türkiye, üç büyük uluslararası kredi derecelendirme kuruluşundan not artırımı alan dünyadaki tek ülke oldu. S&P Global Ratings’in kasım ayındaki değerlendirmesinde, Türkiye’nin yeni bir not artışı alması bekleniyor.
Fitch, Moody’s ve S&P Global Ratings Türkiye’nin notunu yükseltti. Fitch’in son değerlendirmesinde not “BB-“ye, Moody’s iki basamak artışla “B1″e ve S&P Global Ratings de “B+”ya yükseltildi. S&P Global Ratings’in, 1 Kasım tarihinde Türkiye’yi yeniden değerlendirmesi bekleniyor.
S&P Global Ratings Kıdemli Direktörü Frank Gill, Türkiye ekonomisindeki gelişmelerin olumlu olduğunu belirtti. Gill, Türkiye’nin dış göstergelerde ve net döviz rezervlerinde iyileşme gösterdiğini söyledi. Ayrıca cari açığın hızla daraldığını ve bu durumun enflasyonu düşürmeye yardımcı olabileceğini ifade etti.
Türkiye’nin enerji ve altın ithalatındaki düşüş de cari açığı azaltmada önemli bir rol oynuyor. Gill, Türk Lirası mevduat faizlerinin yükselmesiyle altın gibi riskten korunma ürünlerinin talebinin azaldığını belirtti. Bu gelişmeler net rezervlerde iyileşme ve cari açıktaki daralma ile birlikte değerlendiriliyor.
Gill, Türkiye’de enflasyonun yüksek seyrettiğini ve düşürülmesinin zaman alacağını söyledi. S&P Global Ratings’in enflasyon beklentilerine göre, Türkiye’de enflasyonun kademeli olarak düşeceği ve 2027’ye kadar tek haneli rakamlara gerilemeyeceği tahmin ediliyor.
Türkiye’nin merkez bankası olan TCMB’nin, enflasyonu düşürmek için politika faizini temkinli bir şekilde indirebileceği belirtiliyor. Gill, TCMB’nin faiz indirimlerine temkinli başlayacağını ve politika faizinin bu yılın sonunda yine de enflasyonun üzerinde kalacağını öngörüyor.
Türkiye için enflasyonun düşmesi ve ekonomik büyümenin devam etmesi önemli. Gill, Türkiye’de resesyon beklemediklerini ancak ekonomik büyümenin biraz yavaşlayabileceğini öngördüklerini söyledi. Türkiye’nin güçlü bir ekonomiye ve çeşitli sektörlere sahip olduğu belirtiliyor. Türkiye’nin Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği anlaşmasının da avantaj sağladığı ifade ediliyor.