6-8 Ekim olayları davasında “silahlı terör örgütü üyeliği” suçundan 12 yıl hapis cezasına çarptırılan Gültan Kışanak’a tahliye kararı verildi. Bu karar, HDP’nin çağrısı sonrası terör örgütü PKK yandaşlarının 6-7 Ekim 2014’te Aynularab (Kobani) bahanesiyle gerçekleştirdiği, 2 polisin şehit olduğu, 35 kişinin yaşamını yitirdiği şiddet olaylarıyla ilgili davada alındı. Davanın karar aşamasına gelindiği sırada Gültan Kışanak hakkında tahliye kararı verildi.
Gültan Kışanak, “devletin birliğini ve ülkü bütünlüğünü bozma” suçundan beraat ederken, “silahlı terör örgütü üyeliği” suçundan 12 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Ancak Kışanak için tahliye kararı verildi ve yattığı süre göz önüne alınarak cezasının ardından tahliye edilmesine karar verildi. Bu karar, davanın seyrini değiştirdi ve Kışanak’ın özgürlüğüne kavuşmasını sağladı.
6-8 Ekim olayları, Türkiye’nin yakın tarihinde yaşanan önemli olaylardan biriydi. Bu olaylar, terör örgütü PKK yandaşlarının Aynularab (Kobani) bahanesiyle şiddet olayları başlatması sonucu gerçekleşmiş ve birçok kişinin hayatını kaybetmesine neden olmuştu. Bu çerçevede, Gültan Kışanak’ın da içinde bulunduğu davada verilen tahliye kararı, olayların yargı sürecindeki sonucunu da belirledi.
Gültan Kışanak’ın 12 yıl hapis cezasına çarptırılması ve ardından tahliye edilmesi, Türkiye siyasi gündemine de yansıdı. Tartışmaları da beraberinde getiren bu karar, adalet sistemi ve terörle mücadele konularında farklı görüşleri de ortaya çıkardı. Ancak Kışanak’ın tahliye edilmesi, amacının ne olduğu ve nasıl bir süreçten geçtiği konularını da gündeme getirdi.
Gültan Kışanak’ın tahliye kararı, 6-8 Ekim olayları davasının da bir dönüm noktası olarak kabul edilebilir. Bu kararın ardından, davayla ilgili süreç nasıl devam edecek ve hangi sonuçlar ortaya çıkacak, merak konusu haline geldi. Kışanak’ın tahliyesi, Türkiye siyasi ve hukuki gelişmeleri açısından da önemli bir adım olarak değerlendirildi.
