Sivas SRT
Bakan, toplantıda tarımsal üretimi tehdit eden kahverengi kokarcanın mücadele süreciyle ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu. Bakan, bu zararlının en fazla görüldüğü 13 ilin valileriyle bir araya geldiklerini ifade ederek, gelecekte atılacak adımları ele aldıklarını belirtti.
Kahverengi kokarcanın Doğu Asya kökenli bir zararlı olduğunu dile getiren Bakan, bu zararlının ilk kez 1996 yılında Amerika kıtasında keşfedildiğini aktardı. “Ardından hızla yayılmaya başlamış ve 2004 yılında Avrupa’da, 2013 yılında Rusya’da, 2015 yılında ise Gürcistan’da görülmüştür,” dedi.
Ülkede bu zararlının ilk tespitlerinin 2017 yılında yapıldığını ve özellikle fındık gibi meyve ve sebze bahçelerinde ciddi zararlara yol açtığını ifade etti. Bakan, 2023 ve 2024 yıllarında lokal ölçekte gözlemlenen bu zararlının, gereken mücadele yapılmadığı takdirde daha büyük zararlar verebileceğini vurguladı. “Bu mücadelede bakanlığımız, diğer ilgili bakanlıklar, sivil toplum kuruluşları, yerel yönetimler ve özel sektörle işbirliği halindeyiz,” şeklinde konuştu.
Bakan, 2023 yılında Kahverengi Kokarca ile Mücadele Eylem Planı hazırlandığını hatırlatarak, bu eylem planının bütünsel bir yaklaşım benimsediğini ve çeşitli mücadele yöntemlerini içeren stratejinin uygulamaya konduğunu ifade etti.
Bakan, kimyasal kullanıma alternatif yöntemlerin öne çıkarıldığını belirterek, “Bu kapsamda, bu zararlının karşıtı olan Samuray arısını üretmeye başladık. 2024 itibarıyla 207 bin Samuray arısı doğaya salınacak. 2025’te bu rakam bir milyona ulaşacak.” dedi. Ayrıca, yakın ülkelerin henüz 200 bin seviyelerine yeni ulaşabildiğini belirtti. Biyolojik mücadele yönteminin doğaya zarar vermeden etkin bir şekilde mücadele sağladığını vurguladı.
Bunun yanı sıra feromon tuzakları ve mekanik toplama yöntemlerinin de etkin olarak kullanıldığını ifade eden Bakan, bu yöntemlerin kimyasal ilaçların etkilerini azaltarak insan sağlığını korumayı hedeflediğini belirtti. Kahverengi kokarca ile mücadele için bu ay 13 ilde yaklaşık 400 bin ev, samanlık ve benzeri yapıların ilaçlanmaya başlandığını açıkladı.
Bakan, bu yaklaşık 400 bin yapının 200 bininin ilaçlandığını, geri kalan 200 bininin ise kış bitene kadar tamamlanacağını aktardı.
Kahverengi kokarca ile mücadelede, bakanlık olarak sürecin beş adımda yürütülmesine dair bir yol haritası hazırlanarak valilerle paylaşıldığını belirtti. Yereldeki tüm birimlerin koordinasyon ve işbirliğinin artırılmasının önemine dikkat çeken Bakan, “Koordineli mücadele olmazsa, bir tarafta yapılan mücadele diğer taraftaki zafiyetten etkilenebiliyor,” ifadelerini kullandı.
Bakan, vatandaşların kahverengi kokarcayı tanımasının, yalnızca tarımsal üretim yapanlarla sınırlı kalmaması gerektiğini, bu zararlının normal yaşamı da etkilediğini vurguladı. Etkin bir mücadele için bilinçlendirme ve eğitim çalışmalarının artırılması gerektiğini ifade etti.
Bakan, kimyasal mücadelenin zorunlu olmadığı durumlarda mekanik, biyoteknik ve biyolojik yöntemlerin en üst seviyede uygulanması gerektiğini kaydetti. “Kahverengi kokarca, yaşam alanlarına çok yoğun bir şekilde geldiğini gözlemliyoruz. Bu nedenle vatandaşların bilinçlenmesi son derece önemli,” şeklinde konuştu.
Bakan, bu uygulamaların sadece anlık değil, sürekli bir süreç olduğunu ve bu zararlının salgın özellikleri gösterdiğini vurguladı.
Yumaklı, açıklamalarında alınan ön