Almanya’da yapılan bir araştırmaya göre, ülkenin en büyük ekonomisine sahip olmasına rağmen, 2022 yılında her beş çocuktan birinin yoksulluk riskiyle karşı karşıya kaldığı ortaya çıktı. Alman İş Piyasası ve Meslek Araştırmaları Enstitüsü tarafından gerçekleştirilen bu araştırmada, kişi başına milli gelirin 50 bin doların üzerinde olmasına rağmen, 15 yaş ve altındaki çocuk ve gençlerin yüzde 18,8’inin yoksulluk sınırının altında gelir seviyesine sahip hanelerde yaşadığı belirlendi.
Araştırma raporuna göre, yoksulluk sınırının altında yaşayan çocukların çoğunun maddi kısıtlamalarla karşı karşıya olduğu ve bu çocukların yaşadığı ailelerin yıpranmış mobilyalarını yenileme, tasarruf yapma veya tatil yapma gibi olanaklara sahip olmadıkları ifade edildi. Raporda özellikle tek ebeveynli ailelerdeki çocuklar, göçmen kökenliler, üç veya daha fazla kardeşi olanlar ve Doğu Almanya kökenli çocukların yoksulluk riskiyle daha yüksek oranda karşı karşıya olduğu vurgulandı. Yüksek eğitim seviyesi ve ebeveynlerin çalışıyor olması durumunda yoksulluk riskinin azaldığı belirtildi.
Yoksulluk riskini taşıyan ve taşımayan hanelerdeki çocuklar arasında düzenli cep harçlığı veya çalışma alanı gibi çocuklara özgü ihtiyaçlarda belirgin farklar olduğu raporda yer aldı. Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’ne göre, medyan net hane gelirinin yüzde 60’ından daha azını kazanan herkes yoksulluk riski altında kabul ediliyor. Örneğin, 2 yetişkin ve 14 yaşın altında 2 çocuğun bulunduğu bir 4 kişilik hanede, 2 bin 421 eurodan daha az bir gelire sahip olunması durumunda yoksulluk riskiyle karşı karşıya kalınıyor.
Araştırma sonuçlarına göre, çocukların ve gençlerin yoksulluk riskini azaltmak için ebeveynlerin iş gücüne katılımının teşvik edilmesi ve sosyal yardımlara erişimin kolaylaştırılması önerildi. Aynı zamanda, yoksulluk riskiyle karşı karşıya olan gruplar hedeflenerek bu kesimlere yönelik özel desteklerin sağlanması gerektiği belirtildi. Almanya gibi gelişmiş bir ülkede bile yoksulluk sorununun hala varlığını sürdürdüğü ve çocukların bu durumdan etkilendiği araştırma raporu ile ortaya konmuş oldu.
