Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko, ülkelerine sadece saldırı olması durumunda savaşacaklarını ve ordunun ülke dışına çıkmayacağını belirtti. Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş devam ederken, binlerce insanın öldüğü ve tahribatın devam ettiği bildirildi. Lukaşenko’nun açıklamaları Belarus haber ajansı Belta aracılığıyla yapıldı. Ülke dışına asker göndermeyeceklerini vurgulayan Lukaşenko, sadece kötü niyetlerle kendilerine saldırılırsa savaşacaklarını belirtti.
Ukrayna Dışişleri Bakanlığı ise Belarus’un sınırda asker ve teçhizat biriktirdiğini ve sınır ihlali durumunda tüm askeri birliklerinin ve tesislerinin hedef alınacağı yönünde bir uyarıda bulunmuştu. Belarus Savunma Bakanlığı ise 26 Ağustos’ta yapılan tatbikat kapsamında Rusya’ya roket ve topçu birliklerinin gönderildiğini açıklamıştı.
Lukaşenko’nun açıklamaları, Belarus’un dış politikasında belirleyici bir öneme sahip olarak değerlendirilebilir. Ülkenin doğrudan bir savaşa girmek istemediği ve sadece kendilerine saldırı olması durumunda karşılık verecekleri vurgulanmıştır. Bu durum, bölgedeki gerilimin arttığı bir dönemde önemli bir açıklama olarak nitelendirilebilir.
Rusya ve Ukrayna arasındaki uzun süredir devam eden çatışmalar, bölgede istikrarsızlığa yol açmış ve çeşitli ülkeleri etkilemiştir. Belarus’un da komşu ülkelerden biri olması nedeniyle bu durum ülke için stratejik bir konuyu oluşturmaktadır. Lukaşenko’nun ordunun ülke dışına çıkmayacağını belirtmesi, ülkenin mevcut durumu değerlendirerek aldığı bir politika kararı olarak gözükmektedir.
Ukrayna’nın Belarus’a yönelik uyarıları ve Belarus’un Rusya’ya roket ve topçu birliklerini göndermesi, bölgedeki tansiyonun yükseldiğini göstermektedir. Bu durum, bölgedeki askeri güçler arasındaki gerilimi artırabilir ve bir çatışmanın patlak verme ihtimalini güçlendirebilir.
Sonuç olarak, Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko’nun ülke ordusunun sadece saldırı olması durumunda savaşacaklarını ve ülke dışına asker göndermeyeceklerini açıklaması, bölgedeki gerginliğin arttığı bir dönemde önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir. Bu açıklamalar, bölgedeki stratejik dengeyi etkileyebilecek potansiyele sahip olup, yakından takip edilmelidir.
