Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), haftalık bankacılık verilerini yayınladı. BDDK verilerine göre, 2 Ağustos haftasında kur korumalı mevduatların (KKM) bakiyesi geçen hafta yüzde 3,7 ve 67 milyar 719 milyon liralık azalışla 1 trilyon 764,3 milyar liraya gerileyerek haftalık bazda tüm zamanların en hızlı düşüşünü yaşadı. Bu gerileme son 6 ayın en hızlı düşüşü olarak kaydedildi. Son verilerle birlikte kur korumalı mevduatların büyüklüğü 1,8 trilyon TL’nin altına geriledi.
Temmuz ayının başında şirketlerin kur korumalı mevduatlarına yönelik vergi avantajları sonlandırılırken, 1 Ağustos itibariyle kur korumalı mevduatlara stopaj uygulaması getirildi. Resmi Gazete’de yayınlanan düzenlemeye göre, KKM’ye 6 ay vadeli olanlarda yüzde 7,5, 1 yıla kadar vadeli olanlarda yüzde 5 stopaj getirildi. Stopaj uygulaması aynı oranlarda altın dönüşümlü hesaplar ve kur korumalı katılım hesapları için de geçerli olacak.
Bu süreçte, alınan kararlar etkisini göstererek 67,7 milyar TL ile 6 ayın en hızlı çıkışını gerçekleştirdi. KKM bakiyesi geçen hafta 1 trilyon 764,3 milyar liraya gerileyerek haftalık bazda tüm zamanların en hızlı düşüşünü yaşadı. Bu durum, kur korumalı mevduatlar için atılan adımların etkisini ortaya koymaktadır.
Kur korumalı mevduatlar, ekonomik istikrara katkı sağlamak amacıyla uygulanan bir sistemdir. Ancak bu sisteme yönelik yapılan değişiklikler ve stopaj uygulamasının getirilmesi, mevduat sahiplerinin tercihlerini etkilemektedir. Kur korumalı mevduatlara yapılan yatırımların azalması, ekonomideki likidite dengesini etkileyebilir.
Bu durum, ekonomi yönetiminin aldığı önlemler ve politikalar ile doğrudan ilişkilidir. Ekonomi yönetiminin amacı, ekonomik istikrarı sağlamak ve ülkenin ekonomik olarak güçlenmesini desteklemektir. Bu nedenle, finansal piyasalarda yaşanan gelişmeler ve alınan kararlar önemli bir gösterge niteliği taşımaktadır.
Sonuç olarak, kur korumalı mevduatlara stopaj uygulaması ve bu mevduatların değerinde yaşanan düşüşler, ekonomik sistem üzerinde etkili olabilmektedir. Bu süreçte alınan kararların ekonomik istikrar ve büyüme hedefleri doğrultusunda değerlendirilmesi gerekmektedir. Ayrıca, mevduat sahiplerinin bu tür değişikliklere karşı bilinçli bir şekilde hareket etmeleri önemlidir.